Sultan IV.Murat tarafından, Revan Seferi anısına, 1635 yılında yaptırılmış.
Onun için de, bu adla anılıyor. Muhtemelen Mimar Sinan tarafından yapılmış.
Bağdat Köşkünün, küçük bir örneği gibi. Sekizgen planlı, tek bir odadan ibaret.
Hırka-ı Saadet revakı önünde inşa edilmiş. Kubbesi: altın yaldızla işlenmiş.
Kubbe kenarındaki tavan nakışları; deri üzerine yapılmış. Kubbenin; dört
penceresi, yapının ışık alma özelliğini oluşturmuş. Odanın çıkıntılarından
ikisi, kitaplık olarak yapılmış. Bu yapının; dergah çilehanelerini andıran,
basık tavanlı, bir de odası var. Tavanı işlemeli olan bu odanın, ne için
kullanıldığı, tam olarak bilinmiyor.
Alt pencereler hizasına kadar; mermerle kaplanmış. Üst tarafı ise; çinilerle bezenmiş. Pencere kapakları; sedef ve bağa kaplamalı. Ortadaki mangal, Fransa kralı XV.Louis’in, Sultan I.Mahmut’a armağanı. Mangal; devrin ünlü bronz ustalarından, “Duplesisa” tarafından yapılmış. Bu köşke; Sultanların sarıklarının bulunmasından dolayı, “Sarık Odası” denilmiş.
Alt pencereler hizasına kadar; mermerle kaplanmış. Üst tarafı ise; çinilerle bezenmiş. Pencere kapakları; sedef ve bağa kaplamalı. Ortadaki mangal, Fransa kralı XV.Louis’in, Sultan I.Mahmut’a armağanı. Mangal; devrin ünlü bronz ustalarından, “Duplesisa” tarafından yapılmış. Bu köşke; Sultanların sarıklarının bulunmasından dolayı, “Sarık Odası” denilmiş.
Bağdat Köşkü’ne doğru giderken, solda, cephesi
muhteşem çinilerle kaplı; Sünnet odası ve hemen yanında, iftariye kameriyesi
gezilebilir.
Kameriye; Sultan I.İbrahim zamanında, 1640 yılında
yaptırılmış. Burada; Sultanlar, iftar ederler, manzara seyrederlermiş.
Siz de, burada; güzel İstanbul’u
içinize sindirek seyredin. Biraz sonra; ilerideki Bağdat Köşkü’nü görmek üzere,
oraya gideceğiz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder